İçeriğe geç

Gölgenin oluşmasını sağlayan etken nedir ?

Kelimelerin Gölgesinde: Işığın ve Karanlığın Edebi Dansı

Bir edebiyatçı için kelimeler, tıpkı ışık gibidir; anlamı görünür kılar ama aynı zamanda gölgeler de yaratır. Her anlatı, her karakter, her duygusal çıkış, arkasında bir gölge bırakır. Bu yüzden bir yazar, yalnızca cümleleri değil, onların ışığında beliren sessizlikleri de kurar. “Gölgenin oluşmasını sağlayan etken nedir?” sorusu, sadece fiziksel bir açıklama beklemez; bu soru, insanın varoluşunu, içsel çatışmalarını ve edebi temaların derin katmanlarını anlamaya çağırır. Çünkü her gölge, hem bir ışığın hem de bir varlığın izidir.

Gölgeyi Yaratan Işık: Edebiyatta Aydınlık ve Karanlık Karşıtlığı

Edebiyat tarihi boyunca ışık ve karanlık teması, insan ruhunun ikili doğasını anlatmak için kullanılmıştır. Gölge, bu iki kutbun buluştuğu sınırda doğar. Goethe’nin Faust’unda, insanın bilgi arayışıyla şeytani tarafı arasındaki gerilim tam da bu gölge hattında şekillenir. Faust’un ışığa yönelişi, onun karanlıkla temasını da derinleştirir.

Benzer şekilde Dostoyevski’nin Suç ve Ceza’sında Raskolnikov’un vicdanı, gölgesinin ağırlığıyla boğuşur. Cinayet, bir tür “ışık” arayışıdır — insanın kendi ahlak yasasını sınama çabasıdır — ancak her eylemin gölgesi vardır. Gölge burada yalnızca suçun değil, insan ruhundaki karanlığın biçim bulmuş halidir.

Gölgeyi Oluşturan Etken: Işık, Nesne ve Ruh

Fiziksel düzlemde, bir gölgenin oluşması için üç unsur gerekir: ışık, nesne ve yüzey. Ancak edebiyatın dünyasında bu üçlü metaforik bir karşılık bulur:

– Işık, anlamın, farkındalığın, bilincin simgesidir.

– Nesne, insanın benliği ya da kimliğidir.

– Yüzey, toplum, dil ya da okurun zihnidir.

Bir karakterin iç dünyası, tıpkı ışığın bedene çarpıp yansıması gibi, anlatı yüzeyine yansır. Bu nedenle bir romanın kahramanı, kendi gölgesini okurun zihninde oluşturur. Gölgeyi oluşturan etken, sadece ışığın varlığı değil, insanın kendini görünür kılma cesaretidir.

Gölgenin Dili: Edebiyatta Karanlığın Anlatımı

Edebi metinlerde gölge, çoğu zaman bastırılmış arzuların, korkuların ya da söylenmemiş kelimelerin sembolüdür. Jung’un psikolojik kuramında “gölge arketipi”, insanın bilinçdışı tarafını temsil eder. Bu kavram edebiyatın özüne sinmiştir.

Kafka’nın Dönüşüm’ündeki Gregor Samsa, sabah uyandığında bir böceğe dönüşmüştür; aslında bu, toplumsal baskıların ve kimlik kaybının gölgesidir. Virginia Woolf’un Mrs. Dalloway’inde karakterler, kendi geçmişlerinin gölgeleriyle yaşarlar. Anlatının içinde gezinen sessizlikler, görünmeyen ama hissedilen gölgeler gibidir.

Şairin Gölgesi: Duygusal Işıkların Ardında

Şiirde gölge, duygunun yankısıdır. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın dizelerinde zamanın gölgesi, varlığın üzerine düşer:

> “Ne içindeyim zamanın / Ne de büsbütün dışında.”

> Bu dizelerde gölge, zamanla insan arasındaki mesafenin şiirsel formudur.

Edip Cansever ise gölgeyi insanın kendi içine bakma biçimi olarak işler. Onun dizelerinde gölge, içe dönüklüğün, kendini çözümlemenin bir uzantısıdır:

> “Bir gölgeyim, düşlerimin arkasında yürüyen.”

Edebiyatın Gölgesinde Öğrenmek: Anlatının Işığına Doğru

Edebiyat, bize gölgeden korkmamayı öğretir. Çünkü gölge, ışığın yokluğu değil, onun kanıtıdır. Her karakter, her hikâye, bir gölgenin içinden doğar. Tıpkı yazarın kendisi gibi; her anlatı, kendi karanlığını tanıma cesaretidir.

Okura Sorgulama Alanı: Senin Gölgen Ne Söylüyor?

Bir metni okurken, aslında kendi gölgemizi de okuruz. Karakterlerin suçlarını, pişmanlıklarını, umutlarını okurken içimizde bir yankı hissederiz. İşte o yankı, kendi gölgemizdir.

Peki sen hiç düşündün mü:

– Hangi kelimeler sende gölge bırakıyor?

– Bir roman kahramanı gibi, sen de kendi ışığından mı kaçıyorsun?

– Yoksa gölgeni kabullenip onunla yaşamayı mı öğreniyorsun?

Sonuç: Gölge, Işığın Edebi Tanığıdır

Gölgenin oluşmasını sağlayan etken, yalnızca ışığın nesneye çarpması değildir; aynı zamanda insanın içindeki aydınlıkla karanlığın buluşmasıdır. Edebiyat, bu iki gücü kelimelerle dans ettiren bir sahnedir. Her metin, yazarın gölgesinden süzülen bir ışıktır.

Sen de yorumlarda kendi edebi gölgenden bir parça paylaş: Hangi karakter, hangi cümle ya da hangi kitap sende bir gölge bıraktı?

Bu paylaşım, kelimelerin gücüyle birbirimizin ışığını çoğaltmamızın en güzel yolu olacaktır.

8 Yorum

  1. Yasin Yasin

    GÖLGE BOYLARI: Dünya’nın eksen eğikliğine ve yıllık hareketine bağlı olarak Güneş ışınlarının yeryüzüne düşme açısı yıl boyunca değişir . Bu durumdan yıl içinde cisimlerin gölge boyları ve yönleri de etkilenir. Işık kaynağından gelen ışın saydam olmayan yani opak bir maddeye çarptığı zaman bu maddenin içerisinden geçemez. Bu nedenle de cismin arkası karanlık görünür . İşte bu karanlık tam gölge ismini almaktadır. Tam gölge şekli ışığı yansıtamayan opak cismin şekli ile aynı olmaktadır.

    • admin admin

      Yasin!

      Yorumlarınız yazının daha düzenli olmasını sağladı.

  2. Kurt Kurt

    Gölge, ışık ışınlarının yolları üzerindeki saydam olmayan bir engel nedeniyle ulaşamadıkları alana denir. Bir ışık kaynağından çıkan ışınların saydam olmayan bir cisimle karşılaşmaları durumunda ışık cismin arkasına geçemez, böylece cismin arkasında gölgesi oluşur . GÖLGE BOYLARI: Dünya’nın eksen eğikliğine ve yıllık hareketine bağlı olarak Güneş ışınlarının yeryüzüne düşme açısı yıl boyunca değişir . Bu durumdan yıl içinde cisimlerin gölge boyları ve yönleri de etkilenir.

    • admin admin

      Kurt! Görüşleriniz, makalenin ana fikirlerini destekleyerek çalışmayı daha ikna edici kıldı.

  3. Çolak Çolak

    Gölgenin oluşumu, saydam olmayan (opak) bir cisim tarafından ışığın engellenmesine bağlıdır . Gölgenin oluşumunu etkileyen bazı faktörler: Işık kaynağı ve cisim arasındaki mesafe: Cisim ışık kaynağına yaklaştırıldığında gölge büyür, uzaklaştırıldığında ise küçülür.

    • admin admin

      Çolak! Her zaman aynı fikirde olmasak da teşekkür ederim.

  4. Kel Kel

    Gölge, saydam olmayan bir cisim tarafından ışığın engellenmesiyle ışıklı yerde oluşan karanlık alandır . Ön tarafı fotoğrafçıya bakan bir adamın yüzü, arkadan gelen ışık nedeniyle gölgede kalmakta. Bir nesneye ışık kaynağından yayılan ışık çarptığında, nesnenin aydınlanan yüzünün tersinde oluşan karanlığa gölge denir. Gölgenin oluşumu, saydam olmayan (opak) bir cisim tarafından ışığın engellenmesine bağlıdır .

    • admin admin

      Kel! Her zaman aynı noktada buluşmasak da teşekkür ederim.

Kel için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort brushk.com.tr sendegel.com.tr trakyacim.com.tr temmet.com.tr fudek.com.tr arnisagiyim.com.tr ugurlukoltuk.com.tr mcgrup.com.tr ayanperde.com.tr ledpower.com.tr megapari-tr.com
Sitemap
cialisinstagram takipçi satın algrandoperabetprop money