1 milyon metre kare kaç dönüm ?

Giriş: Ölçünün Felsefesi – Filozofun Sessiz Sorusu

Bir filozof için her sayı, yalnızca niceliksel bir ifade değil; aynı zamanda varlığın doğasına dair bir ipucudur. “1 milyon metrekare kaç dönüm?” sorusu yüzeyde basit bir matematiksel merak gibi görünür. Ancak insan zihni, sayıları yalnızca ölçmek için değil, dünyayı anlamlandırmak için de kullanır.

Bu nedenle, bu sorunun cevabı bir hesaplama kadar, insanın bilgiyle kurduğu etik, epistemolojik ve ontolojik bağları da içerir.

—

1 Milyon Metrekare Kaç Dönüm?

Önce cevabı verelim: 1 dönüm = 1.000 metrekare olduğuna göre, 1.000.000 metrekare = 1.000 dönüm eder.

Ama felsefi olarak, bu sonuçtan daha önemli olan şey, “ölçme eyleminin” neyi temsil ettiğidir.

Bir alanı ölçmek, sadece fiziksel sınırları değil; aynı zamanda insanın dünyayı sahiplenme arzusunu gösterir.

Ölçmek, bilmek demektir. Bilmek, hükmetmektir.

Bu yüzden filozof için metrekare ya da dönüm fark etmez; asıl mesele, ölçümün arkasındaki insan niyetidir.

—

Etik Perspektif: Ölçmenin Ahlakı

Etik, insan eylemlerinin doğru ya da yanlış olup olmadığını sorgular.

Peki, ölçmenin bir ahlakı olabilir mi?

Bir alanı “1 milyon metrekare” olarak tanımlamak, onu soyut bir nicelik haline getirir.

Ama aynı alan, bir köylü için geçim kaynağı, bir yatırımcı için sermaye, bir filozof için “varoluş alanı” olabilir.

Etik açıdan ölçmek, nesneyle özne arasına sınır koymaktır.

Bu sınır, kimi zaman doğayı korur; kimi zaman onu sömürür.

Bir tarlayı, ormanı ya da toprağı “ölçülebilir” hale getirdiğimiz anda, onun üzerinde tasarruf hakkı iddia ederiz.

Bu durumda soru şudur: “Bir şeyi ölçmek, onunla ilişkimizi ahlaki olarak zenginleştirir mi, yoksa yoksullaştırır mı?”

Etik felsefeye göre, ölçü eylemi tarafsız değildir.

Sayılara indirgenen dünya, duygulardan ve sorumluluktan arındırılmış bir dünyadır.

Belki de insan, ölçtükçe anlamı kaybetmeye başlar.

—

Epistemolojik Perspektif: Bilginin Sınırları

Epistemoloji, yani bilgi felsefesi, insanın bildiğini nasıl bildiğini sorgular.

“1 milyon metrekare” dediğimizde bilgi üretiriz; ama bu bilgi, soyut bir biçimde üretilmiş bilgidir. Bilgi, sınır koyar. Sınır koymak, karmaşayı düzenler ama aynı zamanda gizemi yok eder.

Bir filozofun gözünden bakarsak, ölçüm sistemleri insanlığın düzen arayışının ürünüdür.

Metre, dönüm, hektar… Hepsi aynı epistemolojik arzunun çocuklarıdır: “Belirsiz olanı belirli hale getirmek.”

Ama bilgi her zaman eksiktir.

Metrekareyle ölçülen bir alanın ruhu yoktur; yalnızca koordinatları vardır.

Bu yüzden bilmek, her zaman bir yoksunlukla gelir.

Belki de 1 milyon metrekareyi tam olarak “biliyor” olmamız, onunla gerçek bağımızı zayıflatır.

Bilmek, sahip olmak değildir; bilmek, bazen uzaklaşmaktır.

—

Ontolojik Perspektif: Varlığın Ölçüsü

Ontoloji, varlığın doğasını inceler.

Varlık, ölçülmekle var olur mu, yoksa ölçüden önce zaten var mıdır?

Bu soru, “1 milyon metrekare” ifadesinin ötesine geçer.

Çünkü bir alanın varlığı, bizim onu ölçmemizden bağımsızdır.

Bir filozof şöyle sorar: “Bir alanı ölçtüğümüzde, onu tanımlar mıyız yoksa dönüştürür müyüz?”

Toprağa sınır çizmek, varlığı biçimlendirmektir.

Bir köy haritası, yalnızca mekânı değil, kimlikleri de şekillendirir.

Bir arazinin “1.000 dönüm” olarak kayda geçmesi, onun doğallığını değil, düzenini ifade eder.

Ama düzen her zaman bir iktidar biçimidir.

Ontolojik olarak ölçü, bir tür “varlık siyaseti”dir.

İnsan, evreni anlamlandırmak için ölçer; fakat her ölçü, anlamın kendisini kısıtlar.

—

Sayının Sessiz Felsefesi: İnsan, Alan ve Anlam

1 milyon metrekare = 1.000 dönüm ifadesi, doğru bir bilgidir.

Ama bu doğruluk, insanın doğayla kurduğu ilişkiyi tümüyle açıklamaz.

Çünkü bir alanı metrekareye çevirmek, onu “dünya” olmaktan çıkarır; “nesne” haline getirir.

Bir filozofun görevi, bilgiyi yadsımak değil; onu derinleştirmektir.

Bu yüzden şu soruları sormalıyız:

– “Bir şeyi ölçtüğümüzde, onu gerçekten tanımış mı oluruz?”

– “Bilgi, anlamı genişletir mi yoksa daraltır mı?”

– “Varlığın değeri, ölçülebilir mi?”

Belki de insan, ölçmeyi bıraktığında anlamaya başlar.

—

Sonuç: Ölçülebilir Olanın Ötesinde

“1 milyon metrekare kaç dönüm?” sorusu, hem bilgi hem de varlık üzerine derin bir meditasyondur.

Cevabı biliriz, ama anlamını unuturuz.

Etik olarak ölçü, sorumluluk getirir.

Epistemolojik olarak bilgi sınır koyar.

Ontolojik olarak varlık, ölçülmeden de vardır.

Belki de insanın en büyük yanılgısı, ölçtüğü her şeyi sahiplenebileceğini sanmasıdır.

Ve belki de asıl bilgelik, şudur: “Her şeyi ölç, ama hiçbir şeyi yalnızca ölçüsünden ibaret sanma.”