Story Beğenmek Ne Anlama Gelir?
Bir sabah kahvemi yudumlarken, sosyal medya akışımda birinin paylaştığı hikâyeye göz attım. Duygusal bir derinliği vardı, öyle hissediyordum. Hemen parmağım, “beğen” butonunun üstünde durdu. Ama o an bir şey fark ettim: “Story beğenmek ne anlama gelir?” Bu basit ama anlam yüklü hareket, bizi gerçekten nasıl tanımlar?
Bu yazıyı yazarken size, benim ve etrafımdaki insanların hikâyeleriyle dolu bir yolculuğa çıkarmak istiyorum. Birbirinden farklı iki karakter üzerinden, erkeklerin ve kadınların bu “beğeni” eylemine nasıl yaklaştıklarını gözlemleyeceğiz. Hazır mısınız?
—
Karakterler:
Mert: Çözüm odaklı, stratejik bir adam. Teknolojiyle iç içe, hızlı ve etkin bir hayat sürüyor. İnsanlar arasında fazla zaman kaybetmeden işler halledilmeli; en azından o öyle düşünüyor.
Zeynep: Empatik, derin ilişkiler kurmaya özen gösteren bir kadın. Her şeyin ardında bir duygu, bir anlam olduğuna inanıyor. Zeynep için, birine beğeni göndermek sadece bir parmak hareketi değil, çok daha fazlasıdır.
—
Hikâye Başlıyor:
Mert ve Zeynep, yıllardır arkadaşlar. Birlikte birçok anı paylaştılar, ancak ilişkileri zamanla farklılaşmaya başlamıştı. Mert, her sabah kahvesini yudumlarken, sosyal medyada bir hikâye paylaşıyor ve hemen geçiyordu. Zeynep ise, paylaşılan her bir story’ye, her bir fotoğrafa, her bir duygusal ifadeye farklı bir gözle bakıyordu. Onun için bir story beğenmek, sadece bir butona tıklamak değil, “o anın” bir parçası olabilmekti.
Bir gün, Zeynep, Mert’in paylaştığı bir hikâyeyi gördü. Hikâye basitti; Mert bir kitap okurken bir fotoğraf paylaşmıştı. Kitap kapağını, kahvesini ve rahat bir koltuğa gömülmüş halini gösteriyordu. Hemen beğendi. Ama Mert, Zeynep’in bu hareketini basit bir “beğeni” olarak algılamamıştı. O, Zeynep’in kendisine duyduğu saygıyı ve ilgiyi düşündü. “Zeynep, bu paylaşımı ciddiye aldı, bir şekilde bu anı paylaştığım için mutlu oldu,” diye düşündü. O an, birinin story beğenmesinin, kişisel bir takdir ve ilişki kurma şekli olduğunun farkına vardı.
Zeynep ise, bu küçük hareketin aslında ne kadar anlamlı olduğunu hissediyordu. “Bunu beğenmek,” diye düşündü, “Mert’in sadece bir anını değil, o anın tüm duygusal yükünü paylaşıyor olmak demek. Onun dünyasında bir yer kaplıyorum, sesini duyuyorum, yaşadığını hissediyorum.”
—
Erkeklerin Çözüm Odaklı Bakışı:
Mert, beğenmenin teknik bir hareket olduğunu düşündü ilk başta. “Birinin hikâyesini beğenmek, sadece takip ettiğim birinin paylaşımına gösterdiğim ilgiyi belirtmekten ibaret,” dedi. Çözüm odaklı bir bakış açısıyla, bu davranışın mantıklı bir açıklaması vardı. Ancak, Zeynep’in duygusal derinliğini fark ettiğinde, “beğeni” eyleminin, bir anlam taşıdığını anladı. Artık beğenilerin de bir tür bağ kurma aracı olduğunu, ilişkilerdeki duygusal mesafeyi azaltma gücüne sahip olduklarını fark ediyordu.
—
Kadınların Empatik Bakışı:
Zeynep için ise bu eylem çok daha farklıydı. Her beğeni, bir “bağlantı” hissi yaratıyordu. Beğenmek, bir tür onaylama, “ben buradayım, senin hikâyen benim için değerli” demekti. Kendi hayatını paylaşan birinin, başkasının hikâyesine ilgi göstermesi Zeynep’i mutlu ediyordu. Birinin paylaştığı bir anı takdir etmek, o anı bir parçası olabilmekti.
Zeynep, her zaman düşünceli ve empatik bir yaklaşım sergileyerek, basit bir “beğeni”nin ötesine geçebileceğini biliyordu. Bir story beğenmek, ona göre, birine duygusal destek verme, birine sesini duyurma, “ben buradayım” demekti.
—
Sonuç:
Zeynep ve Mert’in hikâyesi, aslında çoğumuzun gündelik yaşamında karşılaştığı bir paradoksu yansıtıyor. Story beğenmek, sadece bir parmak hareketi gibi basit görünse de, her birimizin kişisel bakış açısına ve duygusal dünyasına bağlı olarak çok farklı anlamlar taşıyabiliyor. Erkekler, bu eylemi genellikle işlevsel bir hareket olarak görürken, kadınlar daha çok bir ilişki, bir bağ kurma aracı olarak kullanabiliyorlar.
Sonuçta, bir story beğenmek, sadece sosyal medyanın basit bir fonksiyonu değil; birinin dünyasına girmeyi, anlamayı, desteklemeyi ifade eden bir dil. Ne düşünüyorsunuz? Sizce story beğenmek, gerçekten bir anlam taşıyor mu? Ya da sadece hızlıca geçilen bir “hareket” mi? Yorumlarda paylaşın, birlikte tartışalım.